Sizin en hayırlılarınız, Kuran'ı öğrenen ve öğretenlerinizdir. - İnsan ve Bilim
  Ana Sayfa
  Galeri
  Radyo-Sohbet
  Dost Site
  Forum
  HAKKIMIZDA
  ÜRÜNLERİMİZ
  KURAN DİNLE
  Kuran Tilafeti
  Kuran Oku ve Dinle
  ESMÂ'ÜL HÜSNÂ
  Efendimizin İsimleri
  Peygamberler Tarihi
  Peygamberimizin Hayatı
  Veda Hutbesi
  Sahabeler
  Kirk Hadis
  Namaz Saatleri
  ASHAB-I KEHF
  Risale-i nur ve beduuzzaman
  ALTIN SİLSİLE
  Vaazlar Oku ve Utan Halinden
  DİNİ BİLGİLER
  => B'Sistemi
  => Abdest Bilgileri
  => Cennet ve Cehennem
  => İnsan
  => Hukuk
  => Selam
  => İnsan ve Bilim
  Osmali Devleti
  Reklam Ver
  Siteler
  Boykot Listesi
  Evliyalar
  İbret Verici Resimler
  İlahi Dinle
  Canli TV
  Html Koduları
  Telekom Fatura Sorgulama
  Öss Deneme Sinavi
  Görüntüler
  Spor
  Sponsorlar
  Ziyaretşi defteri
  İletişim
  Şikayet ve Önerileriniz
  Dini Hikayeler
  Bilmeceler
  Canli Maç Sonuçları
  aaa
  ssds

İslam Ve Bilim

• 13/2/2006 - Bilim Adamları Diyor Ki...

Big Bang teorisi evrenin tek ve büyük bir patlama ile başladığını kabul eder. Ama bildiğimiz gibi patlamalar maddeyi dağıtır ve düzensizleştirirler. Oysa Big Bang çok gizemli bir biçimde bunun tam aksi bir etki meydana getirmiştir: Maddeyi birbiriyle birleşecek ve galaksileri oluşturacak hale getirmiştir.”
Prof. Fred Hoyle

Fred Hoyle, The Intelligent Universe, London, 1984, s. 184-185

 

"Biz astronomik standartlar göz önüne alındığında, çok fazla özen gösterilmiş, kollanmış ve şefkat gösterilmiş bir grup yaratıklarız... Eğer evren şu anki en hassas kesinliğinde yapılmış olmasaydı hiçbir zaman var olamazdık. Benim görüşüme göre mevcut şartlar, evrenin insanın içinde yaşaması için yaratıldığını gösteriyor".
Prof. John O'Keefe, NASA'da astronomi uzmanı

Heeren, F. 1995. Show Me God. Wheeling, IL, Searchlight Publications, p. 200.


 

"Fizik kanunları çok üstün bir dehanın ürünü gibi görünüyor... Evrenin bir amacı olmalı".
Prof. Paul Davies, İngiliz astrofizikçi

Davies, P. 1984. Superforce:The Search for a Grand Unified Theory of Nature. (New York: Simon & Schuster, 1984), p. 243.


 

"(Evrendeki) bu kompleksliği mümkün kılan kanunlarda hayret verici bir ince ayar görünüyor. Evrende var olan bu kompleksliğin gerçekleşmesi, "mucize" kelimesini kullanmamayı çok güçleştiriyor".
Prof. George F. Ellis, İngiliz astrofizikçi

The Anthropic Principle: Laws and Envirnoments. The Anthropic Principle, F. Bertola and U.Curi, ed. New York, Cambridge University Press, 1993, p. 30.


 

“Kanıtları inceleyen herhangi bir bilim adamı kendisini şu sonuca varmaktan alıkoyamaz: Yıldızların içinde meydana getirdikleri sonuçlar göz önüne alındığında nükleer fiziğin kanunları kasıtlı olarak tasarlanmışlardır.”
Prof. Fred Hoyle

Fred Hoyle, Religion and the Scientists, London: SCM, 1959; M. A. Corey, The Natural History of Creation, Maryland: University Press of America, 1995, s. 341


 

"Demek istediğim şudur ki evrenin bir amacı vardır. Orada öyle, bir şekilde şans eseri var olmamıştır".
Prof. Roger Penrose, Matematikçi

Heeren, F. 1995. Show Me God. Wheeling, IL, Searchlight Publications, p. 233.


 

“Evrenin genişleme hızı o kadar kritik bir noktadadır ki, Big Bang'ten sonraki birinci saniyede bu oran eğer yüz bin milyon kere milyonda bir daha küçük olsaydı evren şimdiki durumuna gelmeden içine çökerdi.”
Stephen Hawking

Stephen Hawking, A Brief History Of Time, Bantam Press, London: 1988, s. 121-125


 

“Çok küçük sayısal değişikliklere hassas olan evrenin şu andaki yapısının, çok dikkatli bir bilinç tarafından ortaya çıkarıldığına karşı çıkmak çok zordur... Doğanın en temel dengelerindeki hassas sayısal dengeler, kozmik bir tasarımın varlığını kabul etmek için oldukça güçlü bir delildir.”
Prof. Paul Davies, İngiliz astrofizikçi

Paul Davies. God and the New Physics. New York: Simon & Schuster, 1983, s. 189


 

“Eğer yıldızlar birbirlerine biraz daha yakın olsalar, astrofizik çok da farklı olmazdı. Yıldızlarda, nebulalarda ve diğer gök cisimlerinde süregiden temel fiziksel işlemlerde hiçbir değişim gerçekleşmezdi. Uzak bir noktadan bakıldığında, galaksimizin görünüşü de şimdikiyle aynı olurdu. Tek fark, gece çimler üzerine uzanıp da izlediğim gökyüzünde çok daha fazla sayıda yıldız bulunması olurdu. Ama pardon, evet; bir fark daha olurdu: Bu manzarayı seyredecek olan "ben" olmazdım... Uzaydaki bu devasa boşluk, bizim varlığımızın bir ön şartıdır.”
Prof. George Greenstein, Astrofzikçi

George Greenstein, The Symbiotic Universe, s. 21


 

“Gerçeklerin akıl süzgecinden geçirilerek yorumlanışı ortaya koymaktadır ki, üstün bir Akıl, fiziğe, kimyaya ve biyolojiye müdahale etmiştir ve doğada varlığından söz etmeye değer bilinçsiz güçler yoktur. Gerçeklerin hesaplanmasıyla ortaya çıkan sayılar o kadar akıl almazdır ki, beni bu sonucu tartışmasız biçimde kabul etmeye götürmektedir.”
Prof. Fred Hoyle

Paul Davies. The Accidental Universe, Cambridge: Cambirdge University Press, 1982, s. 118 (Hoyle'dan alıntı)

Yorum (6) :: Yorum yaz! :: Bağlantı

• 13/2/2006 - Bilim Dünyasından Açıklamalar...

   

           

           

Elbette insanları etkiledim, bu yüzden vermiş olabileceğim büyük zararı gidermek istiyorum ve bunun için çaba göstereceğim. (Anthony Flew)

 

 

Gazeteler şu günlerde, bir dönemin ünlü ateist felsefecisi Antony Flew'un pişmanlık dolu bu sözleriyle yankılanıyor. 81 yaşındaki İngiliz felsefe profesörü Flew, 15 yaşında ateist olmayı seçmiş ve adını akademik alanda ilk olarak, 1950 yılında yayınladığı bir makaleyle duyurmuştu. Sonraki 54 yıllık sürede, eğitim vermekte olduğu Oxford, Aberdeen, Keele ve Reading Üniversiteleri ile ziyaret için bulunduğu çok sayıda Amerikan ve Kanada üniversitesinde, tartışmalarda, kitap, ders ve makalelerde ateizmi savundu. Ancak Flew, geçtiğimiz günlerde, bu yanılgısını terk ettiğini ve evrenin yaratılmış olduğunu kabul ettiğini açıkladı.

 

Bu köklü karar değişikliğinde etkili olan şey, modern bilimin yaratılış hakkında ortaya koyduğu açık ve kesin kanıtlar. Flew, yaşamın bilgiye dayalı kompleksliği karşısında, hayatın gerçek kökeninin bilinçli tasarım olduğunu gördü ve 66 yıl boyunca savunduğu ateizmin, çökmüş bir felsefe olduğunu kabul etti.

 

Flew, bu inanç değişikliğinin temelinde yatan bilimsel sebepleri şu sözlerle açıklıyordu

 

Biyologların DNA araştırmaları, yaşam için gerekli düzenlemelerin neredeyse inanılmaz olan kompleksliğini ortaya koyarak, yaşamın temelinde bilinç bulunmuş olması gerektiğini gösterdi. (Richard N. Ostling, Lifelong atheist changes mind about divine creator, Associated Press) Artık, üreyebilen o ilk hücrenin naturalist evrime dayali bir açıklamasını oluşturmayı düşünmeye başlamak bile aşırı derecede zor bir hal almıştır. (Antony Flew'ün, Philosophy Now dergisinin Ağustos-Eylül sayısına mektubu; Richard N. Ostling, ibid). İlk canlının cansız maddeden kendi kendi,ne tesadüflerle biliçsizce evrimleştiği ve olağanüstü kompleks bir canlıya dönüştüğü iddiasının hiçbir geçerliliği olmadığına, kesin bir şekilde kanaat getirdim. (Stuart Wavell and Will Iredale Sorry, says atheist-in-chief, I do believe in God after all, The Sunday Times, 12 Aralık 2004)

 

Flew'ün fikir değişikliğinde temel sebep olarak gösterdiği DNA araştırmaları gerçekten de yaratılışa dair çarpıcı gerçekler ortaya çıkarmıştır. DNA molekülünün sarmal yapısı, genetik koda sahip oluşu, tesadüfü reddeden nükleotid dizilimleri, ansiklopedik miktarda bilgi depolaması ve daha birçok çarpıcı bulgu, bu molekülün yapı ve fonksiyonlarının yaşam için özel bir tasarımla ayarlandığını ortaya koymuştur. Nitekim DNA araştırmalarıyla ilgili bilim adamlarının yorumları, bu gerçeğe şahitlik etmektedir.

 

Örneğin, DNA'nın sarmal yapısını ortaya çıkarmış bilim adamlarından Francis Crick, DNA ile ilgili bulgular karşısında yaşamın kökeninin bir mucizeye işaret ettiğini itiraf etmiştir

 

Bugün sahip olduğumuz bilgiler ışığında, dürüst bir adamın yapabileceği tek yorum, hayatın mucize eseri olarak ortaya çıktığıdır.

 13/2/2006 07:24

Los Angeles, ABD'deki Güney California Üniversitesi'nden Led Adleman, yaptığı hesaplamalara göre, sadece 1 gram DNA molekülünün, 1 trilyon CD'ye (compact disc) eş değerde bilgiyi saklayabilme kapasitesi olduğunu ifade etmiştir (John Whitfield, Physicists plunder life's tool chest, 24 Nisan 2003). İnsan Genomu Projesinde görevli bilim adamı Gene Myers ise şahit olduğu mucizevi düzenlemeler karşısında şunları söylemiştir

 

Beni esas hayretler içerisinde bırakan yaşam mimarisidir... sistem son derece kompleks. Sanki dizayn edilmiş gibi... Orada büyük bir akıl var. (San Francisco Chronicle, İnsan Genomu Projesi hakkında Tom Abate tarafından yazılan bir makaleden, 19 Şubat 2001)

 

DNA ile ilgili en çarpıcı gerçek, kodlanmış genetik bilginin varlığının madde ve enerjiyle ya da doğa kanunları ile kesinlikle açıklanamaz oluşudur. Alman Federal Fizik ve Teknoloji Enstitüsü'nün yöneticisi Prof. Dr. Werner Gitt, bu konuda şunları söylemiştir

 

Bir kodlama sistemi, her zaman için zihinsel bir sürecin ürünüdür. Bir noktaya dikkat edilmelidir; madde bir bilgi kodu üretemez. Bütün deneyimler, bilginin ortaya çıkması için, özgür iradesini, yargısını ve yaratıcılığını kullanan bir aklın var olduğunu göstermektedir... Maddenin bilgi ortaya çıkarabilmesini sağlayacak hiçbir bilinen doğa kanunu, fiziksel süreç ya da maddesel olay yoktur... Bilginin madde içinde kendi kendine ortaya çıkmasını sağlayacak hiçbir doğa kanunu ve fiziksel süreç yoktur. (Werner Gitt. In the Beginning Was Information. CLV, Bielefeld, Germany, s. 107, 141)

 

Flewiün tüm bu bulgularla desteklenen bilinçli tasarımı kabul etmesinde, yaratılışçı bilim adamları ve filozoflar da önemli rol oynadı. Flew, son dönemlerde, yaratılışı savunan bilim adamları ve filozoflarla TV tartışmalarına katılıyor, onlarla görüş alışverişinde bulunuyordu. Bu süreçte son dönüm noktası, Teksas, ABD'deki Metabilimsel Araştırma Enstitüsünce 2003 yılının Mayıs ayında düzenlenen bir konferans oldu. Flew, konferansa araştırmacı yazar Roy Abraham Varghese, İsrailli fizikçi ve moleküler biyolog Gerald Schroeder ve Katolik filozof John Haldane ile birlikte katıldı. Flew, yaratılışı destekleyen bilimsel kanıtların ağırlığı ve rakiplerinin iddialarının ikna ediciliği karşısında etkilenmişti. Nitekim konferansı izleyen dönemde ateizmi terk edilmiş bir düşünce olarak bıraktı. Bu dönemde British Now isimli felsefe dergisine, Ağustos-Eylül 2003 sayısı için yazdığı mektupta Schroeder'in Tanrı'nın Saklı Yüzü ve Varghese'in 'Dünyanın Harikası' başlıklı kitaplarındaki argümanları tavsiye etti. Kendisinin fikir değişikliğinde önemli rol oynamış olan felsefe ve teoloji profesörü Gary R. Habermas ile ropörtajın yanısıra, Bilim Tanrı'yı buldu mu isimli videoda bilinçli tasarımı kabul ettiğini açıkça ifade etti.

 

Evreni Kaplayan Bilinç ve Ateizmin Çöküşü

 

Yukarıda anlatılan bilimsel gelişmeler karşısında uzun bir dönem ateizmi savunmasıyla ünlü olan Anthony Flew'ın bilinçli tasarımı kabul etmesi, ateizmin içinde bulunduğu çöküş sürecinde yaşanan son bir perdeyi yansıtmaktadır. Modern bilim, evreni kaplayan bilinçin varlığını ortaya koymuş, böylece ateizmi devre dışı bırakmıştır.

 

Flew'ü etkileyen yaratılışçı bilim adamlarından Gerald Schroeder, Tanrı'nın Saklı Yüzü başlıklı kitabında şunları yazmaktadır

 

Tek bir bilinç, evrensel bir akıl, tüm evreni kaplamaktadır. Atomaltı maddenin kuantum doğasını araştıran bilimin bulguları, bizi hayranlık uyandırıcı şu kabulün eşiğine getirmiştir tüm varlık, bu bilginin bir dışa vurumudur. Laboratuvarlarda bunu, ilk başta enerji olarak ifade edilmiş sonra madde formunda yoğunlaşmış bilgi olarak gözlemliyoruz. Atomdan insana kadar her bir parçacık, her varlık; bir bilgi ve akıl seviyesi ortaya koymaktadır. (Gerald Schroeder, The Hidden Face of God, Touchstone, New York, 2001, p. xi)

 

Gerek hücrenin işleyişi, gerek maddenin atomaltı parçacıkları üzerinde yapılan bilimsel araştırmalar şu gerçeği inkar edilemez bir biçimde ortaya koymuştur Evren ve yaşam, herşeye hakim, üstün akıl sahibi bir varlığın iradesiyle yoktan varolmuştur. Hiç şüphesiz, evreni her seviyede kuşatan bu bilgi ve aklın sahibi, üstün kudret sahibi Yüce Allah'tır. Allah bu gerçeği Kuran'da şöyle bildirmektedir

 

Doğu da Allah'ındır, batı da. Her nereye dönerseniz Allah'ın yüzü (kıblesi) orasıdır. Şüphesiz ki Allah, kuşatandır, bilendir. (Bakara Suresi, 115)

 

 

 

 

kaynak:

www.harunyahya.net

 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol